CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından yanıtlanması istemiyle ‘DMD hastası öğrencilerin sorunlarının çözümüne ilişkin’ vermiş olduğu yazılı soru önergesine yanıt geldi.
“OKULLARDA DMD’Lİ ÇOCUKLAR İÇİN TUVALET BİLE YOK”
En sık karşılaşılan kas hastalığı olan Duchenne Musküler Distrofi'li (DMD) öğrencilerin, okullarında engelli rampası, engelli asansörü ve kendilerine özel tuvalet olmaması nedeniyle zorluk yaşadığına dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Okulların büyük bölümünde rampa bulunmazken olanların kullanıma uygun olmaması hem ailelerin hem de DMD'li çocukların yaşamını zorlaştırıyor. Dar ve güvenliksiz olan okul asansörleri, tekerlekli sandalye kullanımını neredeyse imkânsız hale getiriyor.
DMD'li öğrencilerin aileleri çocuklarının sınıfının giriş katta olmasını talep ediyor. Yukarıda belirtildiği üzere zorluklar yaşayan DMD'li öğrencilerin sorunlarının çözümüne yönelik bakanlığınızın bir çalışması var mıdır? Bu konu ile ilgili ne gibi çalışmalar yapılmıştır?” şeklindeki sorularını Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a yöneltti.
“SOMUT BİR ADIM ATILMALI”
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in yazılı soru önergesine verdiği yanıtta Bakan Selçuk, “Başta fiziksel engelliler ve yaşlılar olmak üzere bireyler için okul binalarında yapılması öngörülen düzenlemeler; ilk defa Bakanlığımızın 1992/40 nolu Genelgesi (mülga), ikinci defa 2000/41 nolu Genelgesi (mülga) ve 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra da 2009/90 nolu Genelgesi ile duyurulmuştur.
Genelge gereğince; okul girişlerine rampa yapılması, zemin kaplamalarının kaymayan ve tekerlekli sandalye hareketini güçleştirmeyen malzeme ile kaplanması, birden fazla katlı eğitim yapılarında standartlara uygun engelli asansörü yapılması, dersliklerin eşiksiz ve kot farkı olmaksızın tasarlanması, yazı tahtalarının uygun yüksekliğe asılması, engelliler için wc düzenlenmesi, tören alanlarının fiziksel engelli öğrencilerin ulaşılabilirliğini ve hareketini kolaylaştıracak şekilde erişilebilir olması öngörülmüştür.
Bakanlığımıza bağlı kurumlara ait tip projeler 81 il valiliği tarafından kullanılmak üzere hazırlanmakta olup güncel mevzuata uygun olarak planlanması, engelli bireylerin kamusal alanda erişilebilirliğinin kolaylaştırılması ve enerji etkin bina tasarımlarına yönelik tasarrufların sağlanması tip projelerdeki öncelikli hedeflerimiz arasında yer almaktadır.
Bakanlığımızca yaptırılan tüm tip projelerde ve onaylanan tüm özel projelerde, erişilebilirlikle ilgili kriterler TS 9111 standardına göre düzenlenmekte ve yeni okul inşaatlarında uygulanmaktadır. Kurumlarımızda bütün engel gruplarının durumlarına yönelik fiziki alt yapı tesis edilmekte olup mekânsal olarak ihtiyaçlarını karşılayacak bütün donanımlar hizmete sunulmaktadır” yanıtını verdi.
“YETKİLİLER DMD’Lİ ÇOCUKLARA DUYARSIZ”
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülkemizde 6 bin civarında DMD hastalığına sahip çocuğumuz var. Ancak aileler devletin çocuklar için bir şey yapmamasından, hastanelerin ve okulların yeterli olanaklara sahip olmamasından yakınıyor.
DMD hastaları için sadece Antalya ve İzmir’de Kas Hastalıkları Merkezi var. Buralarda da yeterli sayıda doktor yok. Sadece eğitim camiası değil ülkemiz yetkilileri engelli öğrencilere duyarsız.
Velilere göre, okul yöneticilerinin büyük bölümü DMD hastalığı ile ilgili hiçbir şey bilmiyor. DMD kas hastası çocuğunun ihtiyaçlarını ileten velilere okul idarecileri, “Ödenek yok” yanıtını veriyor. Çocuklarının merdiven çıkarken çok zorlandığını ve kas yıkımlarının arttığını vurgulayan veliler, “Okullarda asansör olması çocuklarımız ve bizler için çok önemli.
Annelerinin sırtında taşınan çocuklarımıza kolaylık sağlanmalı” diyor. Okulların büyük bölümünde rampa bulunmazken olanların da kullanıma uygun olmaması hem ailelerin hem de DMD’li çocukların yaşamını zorlaştırıyor. Dar ve güvenliksiz olan okul asansörleri, tekerlekli sandalye kullanımı neredeyse olanaksız hale getiriyor. DMD’li öğrencilerin aileleri çocuklarının sınıfının giriş katta olmasını talep etse de okul yönetimleri, diğer ailelerin baskısı nedeniyle sınıfları üst katlara veriyor.
Milli Eğitim Bakanlığı mevzuat anlatana kadar bu sorunlara acil çözüm üretmeli. 1992’den beri genelge yayınlayarak bu sorunların aşılamadığı ortada. Duyarlılık artırılmalı” dedi.
Güncelleme Tarihi: 16 Ağustos 2019, 15:14