Hükümetin yerel gazeteleri uçuruma sürüklediğini belirten Ayhan Barut, yerel gazeteler ve basın örgütlerinin çözüm taleplerine kulak verilmesini istedi.
"ÇÖZÜM PAKETİ UYGULANSIN"
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu'nun "Yerel basına destek olun" çağrısına kayıtsız kalmayan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, çözüm için herkesin sorumluluk duygusuyla hareket etmesini istedi.
Hükümetin uzun zamandır basın kuruluşları ve basın örgütlerinin sorunlarını derinleştiren uygulamalara imza attığını dile getiren Ayhan Barut, "Türkiye'de yayınlanan gazetelerin yüzde 90'dan fazlasını yerel gazeteler oluşturuyor.
Ancak kağıtta tamamen dışa bağımlı hale gelen ülkemizde gazetelerin en büyük girdisi olan kağıt maliyeti artan döviz ve ekonomik krizle birlikte gazetelerimizi kapanma noktasına getirmiştir.
Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan basınımızın içinde bulunduğu karanlık dönemin sona ermesi için acil önlem paketinin uygulamaya geçirilmesi gerekiyor" dedi.
SORUNLARI ANLATTI
"Yerel gazetelerin feryadını tüm dünya duydu ama hükümet bu çığlığı duymuyor, kulaklarını tıkayıp gözlerini kapatıyor" diyen Ayhan Barut, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu'nun çözüm önerilerini paylaşıp hükümeti acil adım atmaya çağırdı. Yerel basına sahip çıkılmasını isteyen Ayhan Barut, şöyle konuştu:
"Basın İlan Kurumu (BİK) Mevzuatı çerçevesinde resmi ilan ve reklam alan bin 89 gazetemiz var. Bu gazetelerin asgari kadrolarında halen 8 bin 683'i fikir işçisi olmak üzere dağıtım, baskı, büro işçileri ile birlikte yaklaşık 15 binden fazla kişi istihdam edilmektedir. Ancak basınımızın yüzü gülmeyip geleceğini karartan bir dönem yaşanıyor.
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar basın sektöründe daha fazla yaşanmaktadır. Yerli kağıt fabrikalarının özelleştirilmesi ve Çin'in dünya piyasalarından kağıt çekmesi nedeni ile kağıt fiyatları fahiş oranda artmış, döviz kurları çok yükselmiştir.
Gazetelerin diğer önemli girdileri olan boya, kalıp gibi kalemlerde de dışa bağımlıyız. Yani girdi maliyetleri ağır bir yük oluyor. Ekonomik kriz nedeniyle reklam harcamalarında kısıntıya gitmiştir.
Bu da özellikle yerel gazetelerin reklam ve satış gelirlerini olumsuz etkilemiştir. 15 Temmuz darbe girişiminin etkisi ile resmi kurumlar istisna olması gereken davet usulü alımları alışkanlık haline getirmiş, ilana çıkmamaya başlamıştır.
Acil alım, işlerin birleştirilmesi ya da parçalanması yöntemleri ile ilandan kaçınılmaktadır. Böylece yerel gazeteler ilan kayıpları yaşamakla birlikte rekabet şartları daralmakta, alenilik ilkesi zedelenmektedir.
Hem BİK Kanunu, hem Kamu İhale Mevzuatı'na aykırı işlem yapılmakta, hem de kamu yararı ilkesi yara almaktadır. Resmi ilanların gazetelerde yayınlanmasını yük gören anlayış giderek istisnadan yerleşik kural haline gelmektedir.
5- 15 Temmuz darbe girişimi sonrası radyo ve televizyonların RTÜK paylarında indirime gidilmesine karşın 2 yıla yakın resmi ilan fiyat tarifesinde artışa gidilmemiştir. Basın kuruluşlarımız ve basın örgütleri bu alanda köklü uygulamalar bekliyor."
BASIN ÖRGÜTLERİNİN ÖNERİLERİNİ PAYLAŞTI
Yerel basının demokrasinin temel direği olduğuna dikkat çeken Ayhan Barut, şunları söyledi:
"Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu'nun, basın meslek örgütleri ve basın kuruluşlarımızın çözüm önerileri dikkate alınmalıdır. Onların da dile getirdiği gibi Gazetecilik Meslek Yasası ülkemize kazandırılmalıdır.
Türk Ceza Kanunu'nda ve bazı kanun ile yönetmeliklerde yer alan basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler değişmeli, baskı ve sansür uygulamalarına son verilmelidir. Resmi ilanları yük gören bürokratik anlayıştan uzaklaşılmalıdır. Yazılı basın, radyo, televizyonlar ile internet mecrasını bir bütün olarak ele alan bir sistem kurulmalıdır.
Basın için Acil Destek Paketi çıkarılmalıdır.
Taslak halinde olan Yargı Reformu Paketi'nden icra ilanlarını gazetelerden kaldırmayı öngören değişiklikten vazgeçilmelidir.
Doğrudan alım, acil alım, ilandan kaçınmak için işleri birleştirme ya da ayırma gibi yöntemlerden vazgeçilmesi konusunda gerekli tedbirler alınmalıdır.
Basın Kartları Yönetmeliği'nin aksayan yönleri sektörün de görüşleri alınmak sureti ile giderilmelidir. Basın Kartları Komisyonu, meslek temsilcilerinin yer aldığı bir yapıya kavuşturulmalıdır. Bir yılı aşkın süredir basın kartı alma hakkına sahip oldukları halde alamayan gazetecilerin hakları verilmelidir."