Yılın ilk bayramı, bayram coşkusu, bayram sevinci.

İçinizde bu durumda bunlarda mı kaldı? Diye soran varsa, lütfen daha dikkatli okuyun bu yazıyı, şimdiden benden bilgilendirmesi.

Yıllar geçtikçe belki hayat daha zorlaşıyor bu doğru.

Belki eskiden daha çok sevgi, daha çok saygı vardı. Belki de içtenlik samimiyet de bir parça daha çoktu diyebiliriz.

Ama değişen kim ya da kimler? Ne değişiyor da insanlar güzellikleri bir şeylere kaptırıyorlar. Nereye gidiyor bazı değerler de yerine yenileri geliyor acaba.

Bunu yapanlar kimler?

Demek ki bir değişim hareketi var toplumda. Bazıları çöküş diye adlandırıyor, bazıları bozulan düzen, pek çok isimle pek çok tanımı var aslında ama benim konum bu değil şu anda, benim konum fark edebilmek, gelin beraberce bir bakalım.

Ve bir de Z kuşağı dediğimiz 2000 ve sonrası bir kuşak var, müthiş bir beyin ve müthiş bir farkındalık ile gelen. Demek ki iyi tarafı, bu duruma uyum sağlayabilecek yenilerin olması olabilir belki deJ

Bugün asıl bahsetmek istediğim, özellikle de “nerede o eski bayramlar” diyenler için, geçmişin güzelliğini An’a taşımak nasıl olurdu diye sormak istiyorum. Ya da “şimdi devir değişti her şey çok kötüleşti” diyenler için, şikayet enerjisinden çıkıp, neden bir şeyler yapmıyorsunuz demek istiyorum.

Bu eski bayramlar bu kadar güzelse, çocuğunu toplayıp, tatile gidenler kim? Demek ki onlar için de bayram böyle güzelse, sizler neden kendiniz var olandan yola çıkıp daha iyiye ilerlemiyorsunuz? Yoksunluk ve çaresizlik enerjisini bu kadar yoğun olarak kullanmak bizim toplumumuz için bu kadar gerekli olabilir mi? Şikayeti bırakıp, var olanı en iyi nasıl oluşturabilirim demek dahi inanın o kadar büyük bir adım ki hayatta.

Yeter ki sizler adım atmasını bilin. Bunu isteyin.

Eskinin güzelliğini biliyorsanız, bunu yaşadıysanız bu ne kadar güzel bir değer, ne kadar müthiş bir deneyim. O zaman eski de kalıp, yorgun gözlerle o anları anıp üzülmek yerine, şu anı nasıl güzelleştirebilirim demek belki de o birkaç günlük bayramlarınızı şenlendirebilir. Yeter ki insan mutlu olmayı istesin, elindekini en iyi hale getirmeyi istesin. Bazen uğraştırır bu, yorucu da olabilir ama çözüm odağına odaklanmak sizleri güçlendirir, yükseltir,

Kimbilir hayatımızın ne kadarı şikayet ederek geçti, ne kadarı gülümseyerek, ne kadarı ağlayarak, ne kadarı çaresiz hissederek. O zaman bugün, belki de şu andan itibaren ağlamak yerine gülmeyi, çaresizlik yerine çözüm aramayı, “nerede eski bayramlar” demek yerine kendi en güzel bayramınızı oluşturmayı seçebilirsiniz. Elinizdekini değerlendirin sadece, o kadar basit ve güzel. Hayat da çok güzel.

Gülümseyin, bugün bayram. Beraber nice bayramlarımızın olması dileğiyle.

Malum, bayram yazısı daha kısa olmalı.

Herkese Mutlu Bayramlar diliyorum.

Sevgiler,

Doğa Gülay Cirban