Hayat yorgunluğu işte…
Bazen taş taşımışsın gibi hissettirir, sabır azalır, tahammül azalır, sanki her şey yokuş aşağı azalmaya başlar. Tekerleğin üzerinden hızlıca kontrolsüzce, uçarcasına iner gibi üst üste de gelir bu yorgunluklar. O kadar hızlı oluverir ki, her şey aynı anı bekler.
Siz hiç yaşadınız mı? Yada hayatınızda böyle dönemler oldu mu? Az yada çok herkesin kısmetine düşer böyle zamanlar. En iyi görünenden, iyi görünmeyene kadar. Aslında önce bu durumu kabul etmek gerekir. Bu durumun hayatın bir gerçeği olduğunu. Kabul ettiğimiz her şey bizi daha çok acıtır çünkü mücadele yoktur, mücadele negatif durumla yapılan içsel kavgadır.
Bugünlerde seni neler yoruyor arkadaşım?
Bugünlerde nelere isyan ediyorsun?
Hay aksi dediğin neler var?
Peki acaba ne yapmalısın?
İnsan içindeyken, en çok da ne yapmalısın kısmını bir türlü fark edemez. Oysa her gece bir sabah ile sonlanıyor ve karanlık aydınlığa ulaşıyorsa, senin de içindeki karanlığı aydınlığa ulaştırmaya izin vermen gerekmez mi?
İzin vermekte o kadar kolay olmayabiliyor, bilinçte bir farkındalık gerekli, çözüme odaklanma isteği gerekli.
Çözüm, ne kadar güzel ve kulağa tatlı gelen bir kelime. Ben bilinçaltından, dönüşen duygulardan bahsederim her zaman ama bugün bilinçli dönüşümü anlatmaya çalışıyorum. Bilinçli dönüşüm, bilinç ile farkındalık ile kontrol edebilme gücü. Bu kontrolün ilk adımı Çözüm yaratma isteği.
Burada 2 seçenek oluyor, ya sorunun içinde kalma isteği ve seçeneği ya da yeterrrr noktasına gelip içindeki kozadan çıkma isteği. O kozadan çıkmak için de gerçekten yeter noktasına yani son aşamaya gelmek gerekiyor, gelmeden kolayca çıkamıyor ve kendini bırakamıyor insanoğlu.
Ancak bilinçli farkındalık noktasında, sorunu tanımlamak, görmek, sorunun sorun olduğunu kavramak ve kabul vermek, çözüm yaratma isteğinin ilk adımı. Bu adımları hep mantığımızı kullanarak yapıyoruz. Sonraki adımda, ‘bu durumun içinden nasıl çıkarım?’ sorusu yer almakta. Aslında acıdan beslenen bilinçaltı çoğu zaman sorunların içinden çıkmak istemez, o acı içinde kalma haline acıdan beslenmek diyoruz, bu durumun farkındalığı ile o acının içinden çıkabilme isteği çok kıymetli.
Ve tabiî ki son aşama karar vermenin ardından, verdiğin kararı hayata geçirme yani adım atma, gözle görülür adımlar bunlar, gerçek hayatta atılan adımlar.
Tüm bu aşamalar, sorunlar kapıya dayandığında, hayat üstüne geldiğinde, çok yorulduğunda, vereceğin molalarda sana yardımcı olacak olan, karanlığı ışığa çevirmene yardımcı olabilecek küçük bilgiler.
Tabiiki yaşanan tüm sorunların altında duygular, ve duyguların oluştuğu ana kaynak çocukluk anıları yada atalar yada farklı alanlar söz konusu, bazen de anne karnında yaşanan acılar bazen de anne ve babdan kopyalanan kalıplar derken oldukça uzayacak bir liste bu. Bu bilgilerin hepsi bilinçaltında yatıyor da olsa, bazen bilinçaltı insana daha uzak gelirse eğer, destek alıp dönüştürme isteği olmazsa eğer o zaman bu küçük tavsiyelerde yaşamınıza farklılık sağlayacaktır.
Aydınlık ve güzel günler diliyorum.
Sevgiler,
Doğa Gülay Cirban.
www.dogagulaycirban.com
Sosyolog/Aile ve Evlilik Danışmanı/Regresyon ve İlişki Danışmanı